Alkol Bağımlılığı

30 Eylül 2020

ALKOL BAĞIMLILIĞI

Alkolizm ve alkol bağımlılığı en başta gelen ciddi bir toplumsal, sağlık sorunudur. Alkol insan beyninin fonksiyonlarını baskılayıcı özelliklere sahip, toksik etkili, kullanımı oldukça yaygın bir maddedir. Alkol kullanım bozuklukları oldukça sık görülmektedir
Alkolün neden olduğu zararlı kullanım nedeniyle ortalama her yıl 2,5 milyon kişinin ise hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir.
Genel olarak, alkol tüketimi ile 60 farklı hastalık arasında nedensel bir bağ olduğu bilimsel verilerle ispatlanmıştır.
Alkol tüketimi, gelişmekte olan ülkelerde ölüm oranında önemli bir risk faktörü iken, gelişmiş ülkelerde ise üçüncü büyük risk faktörüdür.
Alkol kullanımına bağlı sorunlar, çağımızın en önemli konularından birini oluşturur.
Alkole bağlı suç, intihar, aile içi şiddet, sosyal problemler, alkollü araç kullanımı ve trafik kazaları alkollü iken taşıt kullanmaya bağlı kazalar, çok önemli bir sosyal sorun oluştururlar ve işyeri problemleri gibi birçok toplumsal sorununda kaynağı olarak gösterilmektedir.
Meyve, tahıl ürünleri, şeker pancarı, şeker kamışı şıraları gibi glikoz içeren özsular mayalandıktan sonra damıtılarak elde edilen ve temel maddesi etanol olan sıvıdır.
İçki yapımında kullanılan etil alkol kafein ve tütünden sonra dünyada en yaygın kötüye kullanılan maddedir.
Bu nedenle tarih boyunca hemen hemen her toplumda alkolü içkiler bilinmekte ve kullanılmaktadır. Alkolün tarihi neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanlığın yerleşik hayata geçmesiyle alkol üretimi de başlamıştır. Meyve ve sebzelerde doğal olarak oluşan alkolün, tarih öncesi insanların bunları yemesiyle tesadüfen bulunduğu sanılıyor. Görünen odur ki, Alkolü içkiler ilk devirlerden beri çeşitli halklar ve topluluklar tarafından kullanılmıştır. Dünyanın her tarafına yayılmış bulunan insanlar birbirlerinden habersiz olarak çeşitli içkiler yapmışlar ve bunları içmişlerdir.
Mezopotamya, Mısır ve Akdeniz ülkelerinde yaşamış olan hakların alkollü içkileri içtikleri; binlerce yıl öncesinden gelen yaşamlarından günümüze bize ulaşan bilgilerden ve belgelerden biliyoruz..
Alkol etkilerinin insanlar tarafından keşfi ve kullanılması ile ilişkili kaynaklar M:Ö:3000-4000 yıllarına kadar uzanır.
M.Ö. 2000 yıllarında Babil’de Hammurabi kanunlarında şarap ticaretinde söz edilmektedir.
Bu demektir ki Alkol kullanımı insanlık tarihi kadar eskidir,
Alkol çok eski çağlardan beri keyif verici, yatıştırıcı, uyuşturucu ve kimi zamanlarda ilaç olarak kullanılagelmiştir.
Tarih boyunca toplumların ve kişilerin alkole karşı tutumları çok değişik olmuştur.
Bir yandan dinsel törenlerde kullanılırken, bir yandan dinler tarafından yasaklanmıştır.
Alkolizm bir hastalıktır.
Ancak her içki içen hasta değildir.
Fakat bazen normal içme nerede biter, alkol bağımlılığı nerede başlar, sınır çizmek de kolay olmuyor.
Alkol kullanım biçimleri; sosyal içicilik, alkol kötüye kullanımı ve bağımlılık davranış kalıpları ortaya çıkar. Bunlar genelde tartışmalı konular. Bütün içiciler bu kategorilere tam olarak uymayabilir. Alkol kötü kullanımı ile alkol bağımlılığı değişik derecede olabilir. Aralıklı da olsa riskli ve aşırı içenler, sosyal içici de olsa alkolün neden olduğu kazalar gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilirler. Elbette alkol bağımlılarının kullanım ölçütleriyle kıyaslanmazlar.

-Klinisyen olarak hekimlik yaşamımın çoğunluğunda alkol ve madde bağımlı hastalarla ilgilenmek ve onları tedavi ile geçti,

Ve bu vesile ile ilk Özel alkol ve madde bağımlılığı kliniğinin 1993 yılında kuruculuğunu yaptım.

Alkol ve madde bağımlılığıyla uğraşmanın, alkolikleri tedavi etmenin insanların hayatlarına dokunmanın farkını yıllarca, defalarca, binlerce hastayla hasta aileleri ile yaşadım.

Siz dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın ve kim olduğunuz hiç önemli değil.

Alkol olarak ne içerseniz için.

Başka bir deyimle içtiğiniz alkolün markasının  insan beyn iiçin ne olduğunun bir önemi yok,

Çünkü beyin bira, şarap, rakı,votka viski gibi markasını ayırt etmez.

Beyindeki reseptörlerin yani alıcıların istediği ve hassas olduğu  madde, etil-alkoldür (etanol),

Ağız yolundan alınan etanol mide -bağırsak sisteminden  pasif difüzyonla hızlı bir şekilde tam olara kolayca emilir.

Oral yoldan alındıktan en fazla 5 dakika sonra kana karışır.

Etil alkol su da kolay çözünebildiği için hızla kan dolaşımına katılarak bütün dokulara yayılır.

Öncelikle su oranı yüksek dokulara daha kolay ulaşır.

Alkolde en çok etkilenen organ ise kuşkusuz beyindir.

Alkol ve bağımlılık yapan maddelerin ortak özellikleri, kişinin davranış ve duygudurum üzerine olan etkileridir.

Alkol düşük dozlarda alındığında hafif sedasyon yapar.

Kişide anksiyete, endişe, sıkılganlık ve sorumluluk duygusunu azaltır ve öfori oluşturur.

Davranışın kontrolü üzerindeki baskıyı inhibe eder ve baskı altında tutulan içgüdülerin, isteklerin ve eğilimlerin eyleme dönüşümünü kolaylaştırır

Alkol alımından sonra kişi kendisini daha rahatlamış hisseder, alkol kullanımından sonra kişi kendini daha farklı algılamaya başlar.

Günlük yaşamın getirdiği gerginlikleri kaybolmuştur,

Kendine olan güveni artmış, güçlü hissetme duyguları artmış, huzursuzluğu azalmıştır

Gergin bir sosyal ortam sonrasında daha relax, elleri kolları bacakları gevşemiştir.

Kişiyi gerginlikten uzaklaştıran bu rahatlama isteği alkol kullanımının devam isteğini getirebilir

Ve daha sonraki zamanlarda alkol kullanımının  devam etmesi hallerinde, artık ilk içimlerdeki  istenen, hoşa giden etkiyi elde edebilmesi için daha fazla miktarda alkol alması ve içim miktarının giderek artmasını gerektirir. Örneğin günde 3 kadeh şarap alan kişiye bir süre sonra 3 kadeh yetmeyebilir. Kadeh sayısını artırır 4 kadeh içer, belki bir süre 4 kadeh yetmeyebilir 5 kadeh, sonra 1 şişeye,  çıktığında 3 kadeh içtiğinde hissettiği yapay mutluluğu yakalayamayacaktır.

İşte bu tolerans gelişimidir.

Bu durum, direnç artımı olarak da tanımlanır.

-İşte alkol almanın yani işin de, tam da püf noktası burasıdır

-Soru şu; İyi de neden kişi  daha sonra alkol kullanımında, ilk alkol almaya başladığı isteği karşılanmaz, gevşemeyi ilk relax halini sağlayamaz, bunu sağlamak için giderek alkol miktarını artırma ihtiyacını ister?

-Başka bir deyişle İlk içimlerde gevşeyen relax olan kişi sonraki alkol içimlerinde bunu neden yakalayamaz

-Elbette bu yaşananların bir izahı var,

-Bunun sebebi başta alkolü tarifinde anlatılıyor, tarif  ederken ne dedik?,

Alkol toksik yani bir zehirdir. Beyin bunun toksik ve zehirli bir madde olduğunu, sahip olduğu mekanizma ile hemen bunu fark eder.

-Beyin kendince kendini savunmaya ve önlem almaya çalışır

-Beynin kontrol mekanizması var ki, bir yerde bir anormallik varsa özellikle beyin otomatik olarak hemen alarma geçer.

-Bu maddeye karşı bir önlem alayım, bir duruş bir direnç sergileyelim  kendimi savunayım bu madde beni etkilemesin,

bedenim zehirlenmesin diye harekete geçer.

-Beyin bunu beyindeki reseptörlerde yani alıcıda bir değişim olmaya başlıyor, beyin kendini korumaya ve savunmaya alır,

-Kısaca tedbir almaya çalışır

-Nasıl tedbir alır ve ne yapar?

Ve ilk zamanlardaki ilk içimlerde ki gibi,  beynin alkolden  etkilenmemesini sağlamaya çalışır.

Buna karşı alkol kullanıcı ise o ilk etkiyi yakalamak için, süreç içinde giderek alkol kullanım miktarını artırır.

-İşte bu tolerans gelişimidir.

Oysa bütün bağımlıları tolerans gelişimini  büyük bir başarı bir kahramanlık hikayesi gibi etraflarına anlatırlar.

”Şu kişilerle. su meyhanede bilmem şu kadar içtik de bana sen misin demedi”

”Onların hepsi  dağıldı, bana bir şey olmadı. bana dokunmuyor” ”arabayı kendi kullanarak eve geldim” vs büyük marifetmiş hikayeleri duyarsınız.

Kuşkusuz uzun süre ve sık sık alındığında süreç içinde giderek alkol miktarı artırılmaktadır.

Oysa bu anlatımlar, bu kişinin geçmiş zamanlarda ne kadar çok içtiğinin göstergesidir

Alkol bağımlılığının birinci kilometre taşı, toleransının olması,

-Bir kadeh aldıktan sonra  eğer içmeyi durduramıyorsanız ya da ne denli içtiğinizi denetleyemiyor sanız

-Aynı etkiyi sağlamak için daha çok içiyorsanız

-Eğer alkol almadığınızda ya da İçmediğimizde yoksunluk belirtileri yaşıyorsanız, ki bunlar arasında karın ağrısı, terleme, titreme, huzursuzluk ve de bunaltı yaşıyorsanız

-İçmek ya da ayılmak için alkole çok zaman ayırırsanız ya da içebilmek için diğer bir takım etkinlikleri işi gücü bırakmış sanız

-Ya da içkiyi bırakmak ya da azaltmak için çabalıyor, ancak başaramıyorsanız

-İçki içmeye devam ediyor ama ilişkilerinizi ve sağlığımız bozulmasına karşın içmeye devam ediyor iseniz

  –Bu saydığım sorunlardan üç tanesi var işe sizin ciddi alkol bağımlılığınız sorununuz var demektir

Siz Alkol alımı bağımlılık noktasına gelmiş  ve durma şansınız yoktur.

 

error: