ALKOL BAĞIMLILIĞI
Alkol kullanımına bağlı sorunlar, çağımızın en önemli konularından birini oluşturur.
Alkolizm bir hastalıktır.
-Klinisyen olarak hekimlik yaşamımın çoğunluğunda alkol ve madde bağımlı hastalarla ilgilenmek ve onları tedavi ile geçti,
Ve bu vesile ile ilk Özel alkol ve madde bağımlılığı kliniğinin 1993 yılında kuruculuğunu yaptım.
Alkol ve madde bağımlılığıyla uğraşmanın, alkolikleri tedavi etmenin insanların hayatlarına dokunmanın farkını yıllarca, defalarca, binlerce hastayla hasta aileleri ile yaşadım.
Siz dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın ve kim olduğunuz hiç önemli değil.
Alkol olarak ne içerseniz için.
Başka bir deyimle içtiğiniz alkolün markasının insan beyn iiçin ne olduğunun bir önemi yok,
Çünkü beyin bira, şarap, rakı,votka viski gibi markasını ayırt etmez.
Beyindeki reseptörlerin yani alıcıların istediği ve hassas olduğu madde, etil-alkoldür (etanol),
Ağız yolundan alınan etanol mide -bağırsak sisteminden pasif difüzyonla hızlı bir şekilde tam olara kolayca emilir.
Oral yoldan alındıktan en fazla 5 dakika sonra kana karışır.
Etil alkol su da kolay çözünebildiği için hızla kan dolaşımına katılarak bütün dokulara yayılır.
Öncelikle su oranı yüksek dokulara daha kolay ulaşır.
Alkolde en çok etkilenen organ ise kuşkusuz beyindir.
Alkol ve bağımlılık yapan maddelerin ortak özellikleri, kişinin davranış ve duygudurum üzerine olan etkileridir.
Alkol düşük dozlarda alındığında hafif sedasyon yapar.
Kişide anksiyete, endişe, sıkılganlık ve sorumluluk duygusunu azaltır ve öfori oluşturur.
Davranışın kontrolü üzerindeki baskıyı inhibe eder ve baskı altında tutulan içgüdülerin, isteklerin ve eğilimlerin eyleme dönüşümünü kolaylaştırır
Alkol alımından sonra kişi kendisini daha rahatlamış hisseder, alkol kullanımından sonra kişi kendini daha farklı algılamaya başlar.
Günlük yaşamın getirdiği gerginlikleri kaybolmuştur,
Kendine olan güveni artmış, güçlü hissetme duyguları artmış, huzursuzluğu azalmıştır
Gergin bir sosyal ortam sonrasında daha relax, elleri kolları bacakları gevşemiştir.
Kişiyi gerginlikten uzaklaştıran bu rahatlama isteği alkol kullanımının devam isteğini getirebilir
Ve daha sonraki zamanlarda alkol kullanımının devam etmesi hallerinde, artık ilk içimlerdeki istenen, hoşa giden etkiyi elde edebilmesi için daha fazla miktarda alkol alması ve içim miktarının giderek artmasını gerektirir. Örneğin günde 3 kadeh şarap alan kişiye bir süre sonra 3 kadeh yetmeyebilir. Kadeh sayısını artırır 4 kadeh içer, belki bir süre 4 kadeh yetmeyebilir 5 kadeh, sonra 1 şişeye, çıktığında 3 kadeh içtiğinde hissettiği yapay mutluluğu yakalayamayacaktır.
İşte bu tolerans gelişimidir.
Bu durum, direnç artımı olarak da tanımlanır.
-İşte alkol almanın yani işin de, tam da püf noktası burasıdır
-Soru şu; İyi de neden kişi daha sonra alkol kullanımında, ilk alkol almaya başladığı isteği karşılanmaz, gevşemeyi ilk relax halini sağlayamaz, bunu sağlamak için giderek alkol miktarını artırma ihtiyacını ister?
-Başka bir deyişle İlk içimlerde gevşeyen relax olan kişi sonraki alkol içimlerinde bunu neden yakalayamaz
-Elbette bu yaşananların bir izahı var,
-Bunun sebebi başta alkolü tarifinde anlatılıyor, tarif ederken ne dedik?,
–Alkol toksik yani bir zehirdir. Beyin bunun toksik ve zehirli bir madde olduğunu, sahip olduğu mekanizma ile hemen bunu fark eder.
-Beyin kendince kendini savunmaya ve önlem almaya çalışır
-Beynin kontrol mekanizması var ki, bir yerde bir anormallik varsa özellikle beyin otomatik olarak hemen alarma geçer.
-Bu maddeye karşı bir önlem alayım, bir duruş bir direnç sergileyelim kendimi savunayım bu madde beni etkilemesin,
bedenim zehirlenmesin diye harekete geçer.
-Beyin bunu beyindeki reseptörlerde yani alıcıda bir değişim olmaya başlıyor, beyin kendini korumaya ve savunmaya alır,
-Kısaca tedbir almaya çalışır
-Nasıl tedbir alır ve ne yapar?
Ve ilk zamanlardaki ilk içimlerde ki gibi, beynin alkolden etkilenmemesini sağlamaya çalışır.
Buna karşı alkol kullanıcı ise o ilk etkiyi yakalamak için, süreç içinde giderek alkol kullanım miktarını artırır.
-İşte bu tolerans gelişimidir.
Oysa bütün bağımlıları tolerans gelişimini büyük bir başarı bir kahramanlık hikayesi gibi etraflarına anlatırlar.
”Şu kişilerle. su meyhanede bilmem şu kadar içtik de bana sen misin demedi”
”Onların hepsi dağıldı, bana bir şey olmadı. bana dokunmuyor” ”arabayı kendi kullanarak eve geldim” vs büyük marifetmiş hikayeleri duyarsınız.
Kuşkusuz uzun süre ve sık sık alındığında süreç içinde giderek alkol miktarı artırılmaktadır.
Oysa bu anlatımlar, bu kişinin geçmiş zamanlarda ne kadar çok içtiğinin göstergesidir
–Alkol bağımlılığının birinci kilometre taşı, toleransının olması,
-Bir kadeh aldıktan sonra eğer içmeyi durduramıyorsanız ya da ne denli içtiğinizi denetleyemiyor sanız
-Aynı etkiyi sağlamak için daha çok içiyorsanız
-Eğer alkol almadığınızda ya da İçmediğimizde yoksunluk belirtileri yaşıyorsanız, ki bunlar arasında karın ağrısı, terleme, titreme, huzursuzluk ve de bunaltı yaşıyorsanız
-İçmek ya da ayılmak için alkole çok zaman ayırırsanız ya da içebilmek için diğer bir takım etkinlikleri işi gücü bırakmış sanız
-Ya da içkiyi bırakmak ya da azaltmak için çabalıyor, ancak başaramıyorsanız
-İçki içmeye devam ediyor ama ilişkilerinizi ve sağlığımız bozulmasına karşın içmeye devam ediyor iseniz
–Bu saydığım sorunlardan üç tanesi var işe sizin ciddi alkol bağımlılığınız sorununuz var demektir
Siz Alkol alımı bağımlılık noktasına gelmiş ve durma şansınız yoktur.