Beslenme Yalnızca Sağlığımızı Değil, Ömrümüzün Süresini de Etkiler

25 Haziran 2015

Bir günde tüketeceğimiz kalorilerin nasıl hesaplanacağını biliyoruz. Gündelik karışık diyetimiz (dondurma, şekerleme, kahve gibi içinde olmak üzere) yaklaşık 2500 kalori düzeyindedir. Bilimsel hesaplamalara göre, ortalama bir insan hayatı boyunca 50 milyon kalori tüketmektedir.
Bu bilgi üzerinden gelin (karışık bir beslenme rejimi uygulandığını varsayarak) ortalama ömrü hesaplayalım.Eğer ömür boyu kullanılan 50 milyon kaloriyi, 2500 kalorilik günlük tüketime bölersek 20 bin gün veya 55 yıl elde ederiz.

Gelin şimdi de doğal besinlerle ve günlük 1000 kalori alarak beslenen birinin yaşam süresinin ne olacağını hesaplayalım: 50 milyon kalori/ 1000 kalori bize 50 bin gün ve 137 yıl verir.

Bu artık sadece matematik değildir, hayatımızın kendisidir.

Elbette yalnızca kalori hesabına dayalı bir beslenme rejimi fizyolojik açıdan yanlıştır. Önemli olan yalnızca besinin başlangıçta içerdiği kalori miktarı değil, fakat bu besini sindirdiğimiz zaman gerçekte ne kadar enerji elde edeceğimizdir.
Bitkisel bazlı yiyecekler daha düşük kalorili yiyecekler grubunu temsil etmelerine rağmen, bedenimiz bunları sindirdikten sonra elde ettiği net enerji hala daha yüksektir. Bu yüzden bir kase karabuğday yemek, kendimizi hafif ve çalışmaya hazır hissetmemizi sağlar. Tam tersine, bir porsiyon et yemek, bir fincan kahve içmiş gibi hissettirir ve uyuma arzusu verir.

Pek çok insan et tüketimini güç ve enerjiyle eşleştirir. Gerçekte ise et sinir sistemi üzerinde narkotik maddelerin yaptığına benzer bir etki yapar.
Yiyeceklerimize ilişkin en önemli mesele bileşenleri iyi dengelemektir.

Proteinler, karbonhidratlar, yağlar, mineraller, vitaminler ve iz elementler. Eğer miktarlar doğru şekilde dengelenmişse (doğal yiyeceklerde olduğu gibi), bedenimiz sindirim için çok az enerji harcar. Enerjinin çoğu, toksinleri temizlemek ve bedenin onarımı için kullanılabilir. Bütün yapay gıdalar bu mükemmel bileşen dengesinden yoksundur. Bunların sindirimi beden için karmaşık bir göreve dönüşür ve bu besinlerin içindeki bütün enerjinin tüketilmesini gerektirir. Bazı durumlarda, besinin sindirimi içerdiğinden bile daha fazla miktarda enerjinin tüketilmesini gerektirir.
Açlığımızı bastırabilmek için bu tür yiyeceklerden çok fazla tüketmemiz gerekir. Bir taraftan yediğimiz öğün sayısını azaltmaya çalışırken, öte taraftan hala şişmanlıkla mücadele etmemiz gerekir. Kilo verdirici yöntemler ve ilaçlar kullanarak bedenimize gereksiz bir baskı uygularız. Bunları bıraktığımızda ise kilolar geri gelir.

Yanlış anlaşılmak istemem; herkesin vejetaryen ya da vegan olması gerekmez. İnsan yaşamının cazibesinin yarısını veren bazı dünyevi zevk ve nimetlerden uzak durmanız için sizi ikna etmeye çalışmıyorum.Hayatımızda her türlü yiyeceği tükettiğimiz şenlik günleri de olabilir, fakat sıradan günlerde bedenimiz için en sağlıklı olan neyse, ona sıkıca sarılmamız gerekir.

Yemekte ölçülü olmaktan şaşmayın, çünkü ölçülü olmak hayatta kalmamızın temel koşullarından biridir.
Sonuç olarak; Hiçbir yöntem, perhiz veya aşçı yiyeceklerin içindeki protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve iz element miktarlarını bitkisel bazlı yiyeceklerde olduğu gibi dengeli bir şekilde ayarlayamaz.

error: