Sentetik kannabinoid, sentetik esrar veya bilinen adıyla bonzai, esrar etkisi veren bir tasarım uyuşturucusu madde. Spice, K2 gibi başka isimlerle de anılmakta ve esrara alternatif olarak 2002’ten beri ticareti yapılmaktadır. Çoğunlukla pipo veya nargile ile ya da sigara kağıdına sarılarak, nadiren ise demlenerek tüketilmektedir.
En tehlikeli maddeler bonzai gibi sentetik türevli maddelerdir. Neden derseniz? Çünkü bu maddelere ulaşmak kolay, ucuz maddelerdir, maddi olarak erişimi ve elde edilmesi kolay olan maddelerdir. 2002 yılın başında itibaren piyasaya sentetik esrar diye pazarlanan yasadışı bu maddeye erişiminin kolay olması, ucuz olması, kolay elde edilir olması nedeniyle kullanımı giderek artıyor. Sentetik bir uyuşturucu ve çok ölümcül bir madde.Bonzai bir kez denemek bile bağımlılık yapabiliyor.
Caddelerde, sokaklarda ya da merdiven basamaklarında baygın, kendinden geçmiş, dağılmış bilinçsiz şekillerde yerlerde şuursuzca yatan genç insanları zaman zaman görüyor, yada haber yayınlarında izliyorsunuz. Sokaklarda polisler tarafından korunmaya alınan ya da acil olarak sağlık elemanları tarafından ambulanslarla götürülen insan manzaraları dikkatinizi çekmiştir. Zaman zaman basına da yansıyan ‘ölümleri’yle ismini duymaya alıştığımız bir madde haline gelen bonzai son birkaç yıl içerisinde aşırı bir şekilde yaygınlaştı.
Türkiye’de yaygın bilinen ismi ile bonzai, Jamaika, sentetik esrar, ya da sentetik cannabis adına ne derseniz deyin bir madde çok daha kolay bulunabilen, çok daha ucuz olan, torbacıların
”esrar gibi bir şey”
dedikleri işte o madde. Torbacılar Bonzai’yi, rüya, Bombay mavisi ve spice gibi aldatıcı isimlerle satıyorlar. Uyuşturucu satıcıları, gençleri bonzainin bitkisel ve doğal olduğuna inandırmaya çalışıyor, ama bu zehir tacirlerinin kocaman büyük bir yalanı.
Son yıllarda, arkasındaki nedenlerini tam olarak bilmediğimiz; sentetik esrar ya da daha fazla bilinen adıyla bonzai kullanımına bağlı yaygın olarak ciddi miktarlarda zehirlenmeler ve ölümler dikkat çekici,
Kaba tabirle merdiven altlarında üretilen bir uyuşturucu madde, içeriğinin tam olarak bilmediğimiz bir madde. Yapılan testlerde bir kısmını tespit edebildiğimiz, çoğunu tespit edemediğimiz bir madde.
Bonzai, ilk kez 2002 yılında internette satılmaya başlanmış, Almanya ve İspanya’da daha sonra da Rusya ve Avustralya’da kullanılmış. Bağımlılık tedavisi almak isteyen kişilerin verdikleri ifadelerle ortaya çıkmış. ancak bu büyük tehlikenin farkına geç varılmış, takibe alınması biraz zaman almış bir maddeden bahsediyoruz..
Hammaddesi Çin’de kilosu 30 bin dolara satılıyor. Yasadışı yollardan getirilen bir kilo ham maddeden bir ton bonzai üretilebiliyor. Uyuşturucu satıcıları daha çok bonzai üretebilmek için, ilaveten fare zehirinden florosan tozuna kadar pek çok kimyasal maddeyi bonzai üretiminde kullanıyor.
Sentetik esrar uluslararası polis literatüründe ‘K2’ ‘Spice’’ ”baharat” adıyla biliniyor. Türkiye’ye ilk kez “Bonzai” yazılı paketlerde getirildi. Bu yüzden adı Japon süs bitkisi olan “Bonzai” olarak kaldı.
Yurtdışında ‘Damiana’ bitkisine, ülkemizde ise bu bitkiye benzemesinden dolayı ‘yavşan’ otunun yapraklarına püskürtülüp kurutulduktan sonra bitkisel bir uyuşturucu gibi satılıyor.
İstatistiklere göre Bonzai’yi daha çok ikinci ergenlik dönemini yaşayan gençler arasında yaygın olarak kullanıyor. Nedeni bu dönemde gençlerin kendilerini topluma daha çok ispatlama kaygısı gütmeleri. Bonzai satıcıları da özellikle bu grubu hedef alıyor.
Bilindiği gibi Esrar diğer adıyla cannabis kenevir bitkisinden elde edilir. Esrarın (Cannabis, marhuana) etkin THC (tetrahidrocannabinol)dur. Esrar ya da marihunanın bağımlılık yapma gücü azsa da olsa bağımlılık yaptığı kesindir.
Bonzai yani Sentetik kannabinoidlerin kimyasal yapısı doğal cannabisten oldukça farklıdır.
Yaygın bulunan ucuz, ulaşılması kolay, hızla yayılan bir madde ilk kez 2002’li yılında piyasaya çıktı. Bu madde doğada olmayan, sentezlenmiş bir madde, esrarın etkilerini taklit eden kimyasal bir türev, kimyasal bir madde. Esrarı satanlarla, bonzaiyi pazarlayanlar aynı suç şebekeleri.
İşte uyuşturucu tacirleri bir dönem esrarı piyasadan çektiler. Esrar almak isteyenlere
”Esrar yok, ama esrarın yerini tutan sentetik esrar var” dediler. ”sentetik esrarı, daha etkili daha ucuz, daha kolay ulaşılır” diye pazarladılar.
Bu bonzaiyi bir pazarlama takdiğiydi. Bilinçli bir taktikti. Çünkü uyuşturucu madde kullananların büyük bir çoğunluğunun esrar deneyimi bulunuyor. Böylece bonzaiyi esrar pazarında pazarladılar.
Doğal bir uyuşturucuymuş gibi piyasaya sürülen bonzai, esrara göre etkisinin daha şiddetli olması, ulaşılabilirliğinin kolay olması, az maliyet ile kolay üretilebilir olması ve ucuz fiyatlarla satılıyor olması gibi sebeplerle kullanımı gün geçtikçe arttı.
Pazarlanması ve tanımlanması esrar benzeri bir uyuşturucu olarak ifade edilse de bonzai bir bitki değildir. Ama esrara benzer etkileri daha güçlü olan psikoaktif bir maddedir. Ve bu şekilde pazarlandı. Sonuçta çok büyük bir bonzai bağımlısı kitle oluştu.
Bonzai, kurutulmuş çeşitli bitkiler parçalanarak kimyasal içerik püskürtülmesiyle elde edilen sentetik kannabinoid grubuna ait uyuşturucu bir maddedir. Tarım ilaçları, yavşan otu, floresan tozu, sanayi kimyasalları gibi birçok madde sentetik kannabinoid ile karıştırılabilmektedir.
‘’Spice’ tipi bitki karışımları insan tüketimi için değildir’’ ibaresi ile tütsü veya bitki büyütücü olarak pazarlansa da temin edildikten sonrası kötüye kullanılmaktadırlar. Bu karışımların dozaj ve içerikleri de belli değildir. Bu durum kullanıcılar açısından ciddi bir risk oluşturmaktadır. Ne yazık ki her kimyasal sentetik uyuşturucu gibi bağımlının bedeninde ve ruhsal yapısında onarılamaz etkiler bırakıyor.
Bonzai kullananlarda farklı etkiler oluşturabilir. Bonzaide kullanılan bazı etken maddeler direkt olarak ölüme sebebiyet verebilir. Eroinden yaklaşık olarak 100 kat daha ölümcüldür. Bu uyuşturucuyu kullananlarda en belirgin yan etkiler aşırı stres ve bunalımlardır.
Bazı kişilerde kullanım sırasında aşırı sedasyon (uyuşukluk ve uyku hali), kendinden geçme, hissizleşme hali, Kullanıcı kişide zaman-mekan algısının bozulması gibi etkiler oluştururken. Bazı kişilerde; panik atak, delirme hissi, şizofreniyi taklit eden aşırı hezeyanlar, paranoya, unutkanlık, endişe, ajitasyon, kendine ve çevresine zarar verme ve gerçeğe yakın hayaller görme gibi ruhsal rahatsızlık belirtileri ortaya çıkabilir. Uzun dönemde oluşacak olan durum şizofreniye benzeri bir tablodur.
Bu maddeyi kullanan kişilerde ağız kuruluğu, bonzai kullananlarda kalp atışlarında şiddetli hızlanma olabilir, kalp krizi hissi o an içinde bulundukları durum nedeniyle bunu bir kalp krizi zannedebilir, kilo kaybı ile aşırı terleme, vücutta iyileşmeyen büyük sivilcelere oluşuyor. Bonzai kullanıcıları hipertansiyon nöbetleri geçirebilirler. Ayrıca felç geçirebilirler. Böbrekleri zehirin etkisiyle böbrek iflası ile karşılaşabilirler. Bunun yanında ani kalp krizleri ve ölüm yaşanabilir. Bonzaiöldürücüdür. Bonzai kullanıp, yan etkilerini yaşayanlar ömür boyu bu psikolojik sorunlarla yaşamak zorunda kalabilirler. O an ne yaptığını bilmeyen kullanıcılar kendilerine ve çevreye zarar verebilirler. Ülkemizde bu şekilde ölen ve yaralanan insan vardır.
Bu farklı etkilerin nedeni, kullanılan karışıma kişisel hassasiyet lerde ki farklılıkların yanı sıra kullanılan maddenin içerisindeki farklılıklar da olabilir
Esrar, eroin, alkol ve kokain gibi maddelerden farklıdır. Farkı şu; bilinen diğer bağımlılık yapan maddelerin aksine bonzai diye içilen tek bir etkili madde içermiyor. Dolayısıyla bonzai adı altında satılan her üründe aynı karışım değildir. Kullanılan ürün bir karışım olduğundan ve formülü bilinmediğinden ve laboratuvarlarda aranan madde ilgili kid bulunmaması nedeniyle, kanda veya idrarda saptanması oldukça güçtür. Maliyeti düşürmek ve doğrudan beyin üzerine etkileri daha çabuk ve güçlü bir biçimde ortaya çıkarmak için pazarlamacılar karışıma beyine kolayca nüfuz eden ve nöron adını verdiğimiz sinir hücrelerini öldüren insektisit (böcek öldürücü) nitelikli bazı zehirleri de eklemektedirler. Bu durum kullanıcıların beyinlerinde zehirin niteliğine, alınan doza, kullanım süresine ve kişisel hassasiyete bağlı olarak geçici veya kalıcı ciddi hasara yol açabilmektedir.