ESRAR KULLANIMININ RUH VE BEDEN SAĞLIĞINA ETKİLERİ
Düzenli olarak esrar içmenin insan sağlığına tütün kadar zarar vermediği konusunda yanlış bir inanç var.
Kullanıcıları arasında ‘Akciğer kanserine yol açmıyor, kalp hastalığına yol açmıyor, daha güvenli’ diye söylentiler çok fazla. Bunlar bilinçli ve özünde uyuşturucu pazarlayanların bir pazarlama taktiğidir..
Bilimsel değeri olmayan tamamen yanlış, esrar bağımlıların ve alt kültür yapılarının oluşturduğu temelsiz zırvalar..
Bu kadar net klinik verilere rağmen, Evet esrar kullanımı ile ilgili tartışmalar devam ediyor.. Bazı ülkelerde satışının serbest bırakılması işin farklı bir boyutunu gösteriyor. Ne olursa olsun esrar ciddi derecede bağımlılık yapıyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, gençlerde ve özellikle yirmi yaş altı gençlerde sadece hayatlarında bir yada iki kez esrar kullanımlarında dahi beyindeki bazı bölgelerde gri cevher hacminde değişikliklere yol açıyor. Çok çok az bir-iki kez deneyen çocuklar üzerinde Dr.Hugh Garavan, MR görüntüleme yöntemi ile özellikle THC nin bağlandığı temporal lobda gri cevherlerde artış olduğunu gösterilmiştir. Bu ne anlama geliyor? Az kullanımda bile esrar beyinde ciddi tahribatlara yol açabiliyor.
Esrar kullanıcılarında beyin fonksiyonlarındaki bozukluk EEG ölçümleri ile de teyit edilebilir. Akut cannabis intoksikasyonunda ise beyin alfa dalga aktivitesi artarken beta dalga aktivitesi azalır. İlginç olarak aynı EEG bulgular, birçok sedatif ilaç alanlarda da görülür. Bilindiği gibi alfa dalga aktivitesi rahatlamış, anksiyetesi giderilmiş duygu durumu ile ilişkili iken beta dalga aktivitesi problem çözme gibi karmaşık beyin işlevleri ile ilişkilidir.
Beyin dokusu üzerindeki THC etkilerinin büyük bölümü de esrarın klinik olarak oluşturduğu psikolojik rahatsızlıklara, psikiyatrik rahatsızlıklara olan etkisinden dolayı oluşan ağır psikoloji hastalıklar çok daha dikkat çekici.. Yani esrar güvenli bir madde değildir, esrar bağımlılık yapabilen bir maddedir, esrar şizofreniden paranoyaya kadar farklı psikotik rahatsızlıklara yol açabilen bir maddedir.
Bu nedenle çok dikkatli olmamız lazım.
“Dikkatli olmamız lazım” derken, esrarın bağımlılık etkisi yanında psikolojik rahatsızlıklara çok daha büyük etkisi vardır demek istiyorum. Esrar kullanımı ile birlikte ağır psikolojik rahatsızlıkları ileri derecede tetikleyen bir maddeden bahsediyorum. Bu da bizim gibi psikiyatristler için çok önemli bir şey aslında.
Evet esrar bağımlılık yapan bir madde olduğunu, diyebiliriz ki kokain ve eroin kadar ağır etki yaratmasa da, kişilerin esrar kullanamadıklarında rahatsızlık hissettiğini ve yeniden madde kullanma ihtiyacı duyduğunu biliyoruz.
Esrar kullanımına bağlı beyindeki dopamin hormonunu tüketmesi nedeniyle ortaya çıkan apati ve amotivasyon hali, hatta esrara amotivasyon sendrom yaratan bir madde diyebiliriz. Keşide hayata karşı ilgisiz davranma hali, hayatın bir anlamı yokmuş gibi ve hiçbir şeyin keyif vermediği bir anlayış, beynin boşlaşması, hiçbir düşünce üretememesi boş verme hali, etrafındaki her şeyin anlamsız ve boş gelmesi, kişinin her şeyi bir siyah beyazmış gibi algılaması olarak gözüktüğü bir haldir.
Bellek üzerine etkilerine gelince; Cannabis ve türevlerinin kullanımından sonra beyinde bazı değişikliklere neden olur. Beyinde ortaya çıkan değişiklikten sonra kişinin kendini kontrol etmesi zorlaşır. Bu kontrol zorluğu ile birlikte ortaya çıkan davranış bozuklukları kişinin ailesinde çevresinde sorunlar yaşamasına neden olur.
Esrar ve türevleri iyi öğrenilmiş ve bellekte yer etmiş bilgilerin tekrar çağrılarak hatırlanmasını etkilemez. Bununla beraber, bir kelimenin veya belli bir hikayenin belleğe geri çağrılarak aktarılmasını olumsuz yönde etkiler. Esrar ve türevleri ile intoksikasyon durumunda ‘temporal dağılma’ durumu ortaya çıkar. Bu, amaca yönelik olarak bir bilgiyi akılda tutma ve koordine etme yetisinin kaybolması halidir. Herhangi bir zaman süresince beyinde tutulan herhangi bir bilgiye ihtiyaç duyulduğunda, bu bilgi kullanma ihtiyacı duyulduğunda kaybolmuştur. Örneğin, cannabis etkisi altında olan bir kişi bir konuyu ifade etmek istediğinde cümleye başlar ancak cümlenin sonunu getiremez, çünkü ne söylemeye başladığını unutmuştur.
Esrar preparatlarını uzun süre kötüye kullanan kişilerde aynı alkoliklerde görülen Korsakoff psikozuna benzer bir tablo gelişir. Bellek bozuklukları ve zaman- mekân algısının bozulması bu tablonun en belli başlı belirtileridir. Bu semptomlar uzun süre kullanmanın limbik sistem ve hipokampusta yaptığı hasar ile ilişkilidir. Hipokampusta kannabinoid reseptörleri oldukça yaygındır ve hipokampus uzun süreli kannabinoid kötüye kullanımına en duyarlı beyin bölgelerinden biridir.
Yatkınlığı olan insanlarda esrar kullanımının psikozla ilişkisi var, Özellikle şizofreni, paranoya, depresyon, bipolar bozukluk gibi ağır ruhsal hastalıklar, paranoid psikozun, paranoid davranış bozukluklarının yoğunlaşması, ağırlaşması esrarla olabiliyor.
Yani fazla esrar içen insanlar kendisini tehlikede hissedebiliyor, çevredeki insanlardan, çevredeki insanların bakışından rahatsızlık duyup insanlara saldırabiliyorlar, polisten veya ismi konulmamış tehlikelerden başlarına bir zarar gelecekmiş gibi takip edildiklerini, ailelerine birisi zarar verecekmiş gibi duygulara kapılabiliyor, eşlerinin kendilerini aldattıkları duygularına kapılıp eşlerine zarar verebilirler, halüsinasyon dediğimiz sesler duyabiliyor veya görüntüler görebiliyorlar.
Yani psikotik bir ortama girebilir, esrarın böyle bir etkisi olabilir. Bunun ötesinde aynı zamanda esrar, içildiği sırada kısa dönemde bilişsel yetileri köreltiyor. Yani kognitif olarak, belleği köreltiyor, kısa dönemde hesap yapma, bilgiler hatırlama türünden yetileri köreltiyor. Sebepsiz öfke davranışları gösterebilirler. Çok fazla esrar içen insanlarda bu bilişsel bozukluk uzun vadeye yapılabiliyor, yani her gün esrar kullanan genç insanlar özellikle seneler geçtikçe gerçekten de bilişsel yetilerini kaybedebiliyor. Özellikle erken yaşlarda cannabis ve türevlerinin kullanılması geriye dönüşü olmayan ağır psikotik bozukluklara yol açtığı biliniyor. Kronik esrar bağımlılarının %15’ini şizofreniye dönüştüğü ciddi bir takım beyinsel rahatsızlıklara neden olduğu, ruhsal yapıya zarar verdiğini söyleyebiliriz. Aslında sadece esrar kullanımının psikotik bir olay olasılığını artırdığını düşünürsek bu özellikle endişe verici bir durum olmalıdır.
Tüketicinin kişiliği de, esrarın beyinde yarattığı etki de mutlak rol oynar. Endişe, korku ve paniğe kapılan insanlar şiddetli psikolojik reaksiyonlara yaşayabilirler. Sarhoş olma, depresyona girme ve geri çekilme eğilimindedirler.
Kannabinoid ve türevlerini kullananlarda 50 dakikadan daha fazla dikkat gerektiren görevlerin yerine getirilmesi sırasında uyanıklık ve dikkatin sürdürülmesinde sorunlar ortaya çıkar. Bunların belli bir konuya odaklanma arasında da güçlükler gözlenir.
Yaratıcılık, performans ve taşıt kullanımı üzerine etkiler
Esrar kullanımının özellikle müzisyenler ve başka sanat dalları ile uğraşan sanatçılar arasında kullanımının yaygın olduğuna inanılır. Sanat çevrelerinde cannabis preparatlarının yaratıcılığı artırdığı düşüncesi vardır. Bununla beraber yapılan objektif bilimsel çalışmalar kannabinoid kullanan ve kullanmayan sanatçılar arasında yaratıcılık bakımından anlamlı bir fark bulunmadığına işaret etmektedir. Bu tamamen bir şehir efsanesidir.Bu durumda diğer tüm bağımlılık yapan maddelerde olduğu gibi esrar ve benzeri preparatların kullanılması ile yaratıcılığın arttığı görüşü bilimsel bir temeli olmayan bir şehir efsanesinin ötesine geçmemektedir.
Tam tersine bağımlı olanlarda uzun süreli kullanımın mental sağlığı bozarak yaratıcılığı olumsuz yönde etkilemesi de söz konusudur. Her ne kadar, dünyaca ünlü bazı sanatçıların cannabis veya benzeri başka maddeler kullandığı magazinsel olarak gündeme gelse de, madde kullanmadan başarılı olan çok fazla sanatçıda mevcuttur. Öte yandan madde kullanan sanatçılar arasında intihar ve başka sağlık nedenleri ile zamansız ölümler de söz konusudur. Bunlar belki madde kullanmasa daha uzun süre bir yaşam ve sağlıklı yaşayarak daha fazla üretim yapacaklardır.
Kannabinoidler doza, kullanılış yoluna ve kullanan kişinin duyarlılığına özellikle dikkat gerektiren görevlerin yerine getirilmesi ile ilişkili performansı olumsuz yönde etkiler. Esrar kullananlarda konfüzyon ortaya çıkar ve bunun en önemli nedenlerinden biri maddenin el-göz koordinasyonunu bozulmasıdır. El-göz koordinasyonun bozulması bu koordinasyon üzerinden gerçekleştirilmesi gereken tüm görevlerde aksama ve performans düşüklüğüne neden olur. Esrar ve benzeri maddeleri kullananlarda sayı-sembol testi gibi hem Psikomotor performansı hem de belleği değerlendiren testlerde performans düşüktür.
Esrar ve türevlerinin taşıt kullanımı üzerine olumsuz etkileri olduğu açıktır. Esrar etkisi altında araç kullanmak yasalarla da kısıtlanmıştır.
Londra’da bulunan Imperial College profesörü Oliver Howes önderliğindeki uluslararası bir araştırmacı ekibi yeni yayınladıkları bir derleme makalede, uzun süre düzenli esrar kullanımının, beynin ödül merkezindeki önemli bir kimyasal olan dopamin seviyesini düşürdüğünü vurguluyor. Ağır esrarkullanımı bugüne kadar psikoz, bağımlılık, depresyon, intihar eğilimi, bilişsel bozukluk ve motivasyon eksikliği gibi zihinsel bozukluk riskleri ile ilişkilendirilmekteydi. Ancak bu ilişkilendirmelerde esrarın nedenselliği kesin olarak kanıtlanmıyordu. Esrarın zihinsel etki mekanizması çözülmesi yönünde atılan adımlar bu açıdan önemli. Araştırmacı ekibi “Esrar maddesinin dopamin seviyelerini körelttiğine dair kesin kanıtlar var ve bunun tam olarak nasıl olduğunu ve kullanıcıların sağlığı için ne anlama geldiğini anlamak çok önemli” diyorlar. Araştırmada uzun süreli esrar kullanıcılarının beyin taramalarını içeren çok sayıda bilimsel çalışma analiz edilerek dopaminin etkisi incelendi.
Dopamin sistemi öğrenme ve motivasyon mekanizmalarının temelini oluşturur. Uzun süreli esrar kullanımının ise insanlarda dopaminin köreltilmesi ile bağlantılı olduğu sonucuna varıldı. Esrar bu bakımdan, kokain veya amfetamine benzemekle birlikte etkisi muhtemelen aynı derecede değil.