Esrar ve Türevleri Beyni Kimyasal Olarak Nasıl Etkiliyor ?

12 Aralık 2020

ESRAR VE TÜREVLERİ BEYNİ KİMYASAL OLARAK NASIL ETKİLİYOR?

İnsanoğlu, kendinde bulduğu özellikleri doğaya atfetmeye meyillidir, böyle bir zaafı vardır. Bilinci, aklı, düşünceyi, mantığı doğada bulmaya çalışır. Bunun sayısız nedeni vardır. Ancak bizi burada ilgilendiren, tam da konunun özüdür: Zeka, akıl, mantık, düşünce, algı ve sinirbilim ile ilgili diğer istisnasız her şey nöral aktiviteden (nöronların çalışma biçiminden) kaynaklanmaktadır
Her nöron kendisinden önceki nörondan (ki buna presinaptik nöron diyoruz) sinyalleri alır. Her nöron, sinyalleri -genellikle- dendritleriyle almaktadır. Sinirbilimde, nöronlar üzerinde taşınan sinyallere Aksiyon Potansiyeli (AP) adı verilir.
Dendritlerle alınan sinyaller, somada aksiyon potansiyelinin şiddetine göre bazı biyokimyasal değişimlere sebep olur. Bu değişimler, akson tepeciği  adı verilen, aksonu somaya bağlayan irice bölgede değişimleri tetikler ve böylece yeni bir Aksiyon Potansiyeli oluşturulur. Bu Aksiyon Potansiyel, akson boyunca akarak ilerler ve akson ucunda, telondendritler adı verilen dallı bölgeye ulaşır. Burada bulunan sinaps adı verilen boşluğa salınan nörotransmitterler (NT) aracılığıyla sinaps sonrası, yani postsinaptik nöron yapısına iletilir. Böylece tek bir AP, nörondan nörona sadece elektro biyokimyasal süreçlerle iletilmiş olur. Bütün sinir sisteminin işleyişi aynıdır.
Beyin, kendi bünyesinde oldukça detaylı bir iletişim sistemini barındırır. Çeşitli nörotransmitterler, nöronların birbirleriyle iletişimine olanak tanır, bu durum da algımızı, hislerimizi ve düşüncelerimizin temelini oluşturan sinyalleri ortaya çıkarır.
Fakat bazı yabancı kimyasallar; beynin ana nörotransmitterlerini taklit ederek ya da onların reseptörlerdeki yerlerini çalarak bu iletişim sistemine sızabilirler. Bu yüzden de, “kafanın güzel olması” durumu; sinyalleri çarpıtarak gönderen uyuşturucuların sonucudur. Kullanımları neticesinde, uzun ve kısa vadede beynin işlevselliğini yitirmesine sebep olan bu uyuşturucuların etkileri her zaman geri döndürülebilir değildir. Birçok uyuşturucu, mental sağlığın bozulmasına, nihayetinde de biyolojik ve davranışsal sorunların ortaya çıkmasına ve ölüme sebebiyet verirler.
 Cannabis ve türevlerinin etkilerini açıklamak için, bilmemiz gereken, beynimizin çalışma mekanizmasını ve nasıl fonksiyon gösterdiğidir. Nöronlarınız beyninizde bilgiyi işleyen hücrelerdir. Nörotransmitter denilen kimyasalları salgılayarak bir hücrenin aksonundan, diğer hücrenin dentridine iletilen elektriksel impuls ile iletiyi alan hücrede elektriksel yük değişimi meydana getirerek hücreyi aktive eder veya inhibe eder. Elektriksel  impuls eğer aktive edilir ise impuls bir hücreden diğerine geçmiş bulunur. Konuyu anlatırken anlatılması basit geliyor olsa da, bu sinyallerin hepsi birlikte meydana gelir ve efekt bir milisaniyede bileşik karmaşık yapılandırmalara dönüşerek bütün beyni sarıp savurur. Beynimizdeki bu işlemler, sürekli ve dinamik bir şekilde her davranışınızda her düşündüğünüzde her bakışınızda veya nefes aldığınızda tekrarlanır.
-İyi de esrar kullanıcısı kişi esrar içtiğinde beyninin içinde neler olup bitiyor?
Bilmemiz gereken bağımlıların kullandıkları maddeler, örneğin alkol, eroin, kokain gibi maddeler bedenimizde doğal olarak bulunmayan maddeleri içerirler; Ama beynimizde doğal olarak üretilen maddelerle moleküler olarak benzerlik gösterir. Bu benzerlikten dolayı esrar sigara içince meydana gelen akıma göre daha az miktarda yayılım gösterirler. Özellikle THC adındaki kimyasal, içinde doğal olan Anandamid adlı bir kimyasal barındırır. Esrar kullanımıyla birlikte nöronların ateşlenmesi ile salgılanan bir nörotransmitterin özelleşmiş formudur. Nöronlar ateşlendikten sonra, aşırı tepki veya baskınlık kazanmaması için, bir süre tepkisiz duruma geçer. Bu durum, beyninizin daha sakin ve kontrollü bir şekilde işlev görmesini sağlar. Lakin; esrar, beynin bazı bölgelerinde bu tepkisizlik durumunu engeller. Nöronlar hep aktif kalır. Yani, nöronların aktivasyonunu durdurma periyodunu ortadan kaldırır ve düşüncelerinizde, hayal gücünüzde ve algılarınızda büyük bir artış meydana getirir. Düşünmeye başladığınızda, bu düşünce, olabilecek en önemli ve derin düşünceye dönüşür. Büyük resmi göremez olursunuz, veya son olayları hatırlayamazsınız. Çünkü o anda, aldığınız maddenin etkisiyle, o yoğun düşüncenin getirdiği momentuma kapılmışsınızdır. Nöronlarınız o düşünce için ateşlenmeye devam eder, ne zamana kadar? Ta ki yeni bir fikir, odağınızı önceki fikirden alana kadar. Esrar ve türevleri beynimizdeki dopamin ve nöroepinefrin seviyelerini ciddi oranda de etkiler. Maddenin getirdiği bu etki ile çoğunlukla rahatlamanızı ve nahoş hissetmenizi sağlar. Ağrı modülasyonu ve genel olarak olaylara aşırı odaklanma durumu bazen anksiyeteye sebep olabilir. Öncelikle bilmemiz gereken; esrar ve türevleri, kullanıcıda kısa süreli hafıza, öğrenme koordinasyonu, hareket kontrolü ve yüksek zihinsel fonksiyonların gerçekleştiği bölgelerdeki reseptörleri olumsuz etkiler.

Esrar, sarılarak, bong veya kova ile kullanılır. Tütün gibi sarılacak içildiğinde, akciğerler yoluyla kısa sürede kana ulaşır ve  bir ile üç saat etkileri sürer. Bong(kova) yolu ile kullanımda ise  toz halde yoğun olarak alınacağından ilk flaş etki 15 dakika kadar sürer.

Bağımlı esrar içimini sonlandırdıktan sonra kesilme belirtileri  fiziksel ağrı yada bedensel yakınmalarda çok daha fazla psikolojik  kesilme sorunları çok daha yüksektir. Ağırlıklı psikolojik kesilme belirtileri gözlenir: Sinirlilik, gerginlik, iştahsızlık, uykusuzluk ve  ilgisizlik  başlıca belirtilerindendir.

Esrar kullanımında bağımlıların en büyük tehlike, içtkleri maddelerin içeriğinin saf olduğu yanılgısıdır

. Oysa esrar piyasasında alınan esrarın içine sentetik maddeler karıştırılmaktadır.. Esrar kullananlarda şizofreni görülme oranı, kullanmayanlara göre  7 kat fazladır.

error: