Çok yoğun ve stresli bir zamanlardan geçiyor ve yaşıyoruz. Özellikle son 1,5 yılda yaşadığımız pandemiye bağlı sağlık sorunları, hastalıklar ve ölümler, yaşanan ekonomik sıkıntılar, muhtemel iş kayıpları ve yükümlülükleri, çocuklarımız ile ilgili gelecek kaygıları, çocukların yaşayabilecekleri olaylara bağlı olarak kendimizden çok şey talep ediyoruz. İçinde yaşadığımız toplum ve kültürünüz ise başarıyı, ne kadar paraya sahip olduğunuza, ne kadar iyi göründüğünüze, sosyal medyadaki takip sayınıza ve bunun gibi şeylere bakarak değerlendirmektedir,
Evet modern toplumlarda da stres ve kaygıya neden olan çok durumlar var. Herkes mutlu olmak, herkes sevilmek, herkes popüler olmak ister, herkes başarılı olmak ister.
İnsan yaşamında kaygının bir kısmı kaçınılmazdır. ancak kaygı gün içinde sınırların ötesine geçerse, sabah kaygı duygusu ile uyanır ve gün içinde kaygılarınız endişeleriniz devam eder ve sizi terk etmezse, akşam kaygı duygusu ile yatağa girerseniz; bu durum sizde stres ve kaygının sınırları çoktan aştığı ve müdahalenin gerekli olduğu anlamına gelir

Kaygı ya da anksiyetenin ne olduğunun anlayalım, temel olarak kaygı hayattan iyi bir şey beklemediğiniz zamanda ortaya çıkan bir histir, Kaygı tam olarak budur. Ve bu yüzden kaygı yaşarsınız.Kaygı, endişe ya da anksiyete, hoş olmayan bir iç çatışma durumu ile karakterize edilen, sıklıkla ileri geri ilerleme gibi sinirsel davranışların eşlik ettiği bir duygu. Bu durum, beklenen olaylar karşısında öznel olarak hoş olmayan dehşet duygularıdır.
Kaygı, genellikle öznel olarak tehditkar olarak görülen bir duruma aşırı tepki olarak genelleştirilmiş ve odaklanmamış bir huzursuzluk ve endişe hissidir. Anksiyeteye genellikle kas gerginliği, huzursuzluk, yorgunluk ve yoğunlaşma sorunları eşlik eder. Kaygı, algılanan bir ani tehdit cevabı olan korku ile yakından ilişkilidir; anksiyete gelecekteki tehdit beklentisini içerir. Kaygıyla karşılaşan insanlar onlara karşı geçmişte kaygı uyandıran durumlardan kaçınabilir

-Aman Allah bunu asla başaramam. ben bu sınavı geçemem.
-Hayat çok zor, ekonomik olarak başarı elde edemeyeceğim,
-Asla bir hayat arkadaşı bulamayacağım,
-Ben bu hastalıktan asla kurtulamam
Hepimiz hayalarımızı sorgularız, hayatımızın amacı nedir diye düşünürüz.
Tüm bunlar hayata güvenmediğiniz anlamına gelir, Kaygıdan ya da endişeden kurtulabilmek için her şeyi anlayabilmenizin mümkün olmadığını kabullenmelisiniz.
-İyi de neler yapmalıyız?
Çözüm nedir?
-Öncelikle şunları anlamalıyız. Asla her şeyi anlamayacaksınız, yaşamınızda her zaman bir belirsizlik faktörü olacaktır. Bütün mesele bu. Hayatın anlamı bu. hayatta herşeyin cevabını bulamayacağımız bir belirsizlik gerçeği vardır. Bir sanatçının yaptığı gibi belirsizlik içinde kararlar aldığınız gerçeğini aklımızın bir yerinde tutmalıyız. Sanatçı yaratıcı özelliği elde etmek için rastgele hareket eder, Yani kendinize hata yapma, keşfedilmemiş bölgeye gitme izni vermelisiniz. Hayattada durum böyledir.
-Gerginlikten kurtulmalısınız, Hayatınızın mükemmel olması gerekmiyor. Asla mükemmel olması da mümkün değildir. Sen mükemmel değilsin, asla mükemmel olmayacaksın. Diğer insanlarda mükemmel değildir. Asla mükemmel olmayacaklardır,
O halde hayata güvenmelisin, gerçekten. ona güvenmelisin, en şaşırtıcı şey hayattan en iyisini beklediğimiz şey
Hangi şart ve konumda olursanız olun, hep şunu söyleyin
-”iyi bir hayatım var, kendime güveniyorum, hayata güveniyorum, kendine güvenmelisin, hayata güvenmelisin, gerçekten ona güvenmelisin”,
Unutmayın, en şaşırtıcı şey, hayattan en iyisini beklediğimiz de neredeyse her zaman öyle olmasıdır. İyi bir hayatım var, iyi bir insanım, kendime güveniyorum, hayata güveniyorum temel inancını öğrenirseniz ve hayattan zevk alırsanız bu kaygı için mutlak başka bir çözüm olacaktır.
Anksiyete hayattan zevk alamadığınız anlamına gelir. hayattan zevk almazsınız.
Zihniniz sorunlara odaklanmış ve bulanık durumdadır. Kaygı nerden geliyor? Kaygı ve endişe zihniniz tarafından üretilir.
”Her zaman beni neyin rahatsız ettiğini bile anlamıyorum” diyeceksiniz.
Evet seni neyin rahatsız ettiğini anlamıyorsun, çünkü bilmediğin şeyler için endişelenmek için o kadar çok zaman harcıyorsun ki, endişenin kaynağı da budur.
Hergün kendinizi mutlu etmeyi bir kural haline getirin, bu tüm günün zevkle geçirileceği anlamına gelmez. Her gün kendinize biraz vermeniz gretiği anlamına gelir. Güzelliğin tadını çıkarmayı bir kural haline getirin ve ondan keyif alın.
Etrafınızdaki güzelliği fark edin, güzelliğin içinizde yeşermesine fırsat verin, Ve bunu bir kural haline getirin. İç güzelliğinizi ve hayatın size sunduğu muhteşem fırsatları düşünün ve onu tasavvur etmek için her gün kendinize zaman ayırın. Her gün dünyada kimse işlerin nasıl sonuçlanacağını bilmediği gerçeğini düşünün. Düşünceler gerçek güçlerdir. Eğer kendinizi seviyorsanız, kendinize saygı duyun ve kendinize güvenin. Her gün kendiniz üzerinde çalışın. Eğlenin, üretin, hayattan zevk alın.
Gerçek hayat bir yolculuktur. Bir varış noktası değildir. Gereksiz yere endişelenmeyin. Her bir gününüz hayat dolu olsun. Bunu pratiğiniz haline getirin.
Aslında endişelenmenize gerek yoktur. Hayat kendi büyülü yolunda inişler çıkışlarla devam edecektir, hastalıklar ve şifa olacak, başarısızlıklar ve başarılar olacaktır, düşmanlar ve dostlar olacaktır, hayatı eksiksiz bir biçimde alacaksınız. Hayatı bir rekabet bir oyun alan olarak ele alın.
İşte size yapmanızı tavsiye edeceğim şey, geç kalmadan hayata dalın ve hayatın tadını çıkarın..