Kokain Güney Amerika’nın bazı bölgelerinde özellikle And dağları bölgesinde yetişen koka ağacının (Erythroxylum coca) yapraklarından elde edilir.
Kokain veya bilimsel adıyla benzoylemetil ekgonin, koka bitkisinin yapraklarından elde edilen kristalize tropan bir alkaloid. Kokain çok hızlı ve güçlü bağımlılık geliştiren bir uyuşturucu maddedir
Kelime “coca”ya “-in” eki getirilmesiyle türetilmiştir. Bu madde merkezi sinir sistemi üzerine uyuşturucu, uyarıcı ve iştahın bastırılması gibi etkiler yapar. Özellikle dopamin, noradrenali
Kokainin tıp haricindeki kullanımı, bulundurulması, üretimi ve dağıtımı dünyadaki ülkelerin çoğunda yasal değildir ve hemen hemen hepsinde yasaktır.
İspanyollar Peru’ya geldiklerinde İnka medeniyeti en parlak dönemindeydi..Coca yaprağı kutsal bir bitki olarak halk arasında oldukça rağbet görüyor du., Ancak bu bitkiyi sadece rahiplerin ve soyluların kullanımı serbestti ve coca yaprağı din adamları tarafından trans hale geçmek ve ruhlarla iletişim kurmak için dini ayinlerde kullanılıyordu. O devirde yönetici konumundakilerin halka verdiği en büyük ödüllerden biri coca yaprağı çiğneme izniydi. Halktan birinin izinsiz olarak koka yaprağı çiğnemesi yasaktı.
İspanyollar Peru’ya geldiklerinde İnka medeniyeti en parlak dönemindeydi, Koka yaprağı kutsal bir bitki olarak halk arasında oldukça rağbet görüyordu.
.*Coca ile ilişkili örnekler 1700’lerin ortalarında Avrupa’ya ulaştı ve 1786’da Lamarck bitkiye tüm bilimsel literatürde kullanılan Eryhroxylon coca adını verdi. Güney Amerika’dan Avrupa’ya gönderilen örneklerin bozularakfarmakolojik aktivitelerini kaybetmelerinden dolayı Avrupa’lılar başlangıçta kokanın psikofarmakolojik etkiler hakkında geçerli bir bilgi edinemediler,
*1860 yılında Almanya’da Göttingen Üniversitesi’nden Albert Niemann kokainin izolasyonu ve isimlendirmesini yaptı. Merck firması da bu yeni bileşiği uygun bir preparat haline getirerek yeni bir tonik ve psikostimülan olarak piyasaya sundu. Sigmund Freud yayınladığı ”Coca papers” isimli makalesinde kokainin uyarıcı etkilerinden söz etmiştir. Sigmund Freud yayınladığı ”Coca Papers” isimli makalede kokainin uyarıcı etkilerinden söz etmiştir. Freud kokainin aynı zamanda morfin bağımlılığının tedavisinde etkili olabileceğini öngörmüştür.Bunun nedeni elinin kesilmesi sonucu ağrılarını dindirmek için morfin kullanan ve bunun sonucunda morfin bağımlısı olan bir doktor arkadaşına kokain vermesi sonucu morfin kullanımını giderek azaltıp tamamen bırakmasını gözlemiş olmasıdır. Ancak bu kişi daha sonra kokain bağımlısı olarak yaşamını sürdürmüştür. Freud muhtemelen morfini bıraktırıcı etkisinin heyecanı ile bağımlılık yapıcı etkiyi ıskalamıştır.
*Avusturyalı oftalmolog Karl Koller kokain kristallerini denerken dilinin hissizleştiğini far etti. Koller kokainin anestezik etkisini kurbağa korneasında yaptığı deneylerle kanıtladıktan sonra kendi korneasında da denedi ve bulgularını, oftallmoloji kongresinde sundu.Böylece kokainin tıptaki yegane ve legal kullanım alanı olan lokal anestezik etkisi keşfedilmiş oluyordu.Daha sonraları kokain analoğu benzokain ve prokain gibi az daha az toksik ve daha etkili lokal anesteziklerin geliştirilmesi mümkün olmuştur.
*1863 yılında Korsika asıllı Fransız bir eczacı olan Anelo François Mariani, Peru’dan getirdiği koka yapraklarını Bordo şarabı ile karıştırarak bir preparat geliştirdi ve buna ”Mariani Şarabı” adını verdi. Mariani daha sonra koka içeren bu şarabın patentini aldı ve preparat tonik ve uyarıcı olarak 1871 yılında Fransa’da piyasaya sunuldu. Preparat Mariani’yi oldukça popüler ve zengin bir adam yaptı.Bu ürünün kullanıcıları arasında Thomas Edison, Jules Verne, Emile Zola, Henrik İbsen, Papa VIII. Leo ve Çar III: Alexandre gibi zamanın ünlüleri de vardı. Mariani şarabı Avrupa ve Amerika’da 1890’laeda XX. yüzyılın başlarında çeşitli semptomların tedavisinde ilaç olarak yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Preparatın ismi 1954 yılında Tonik Mariani olarak değştirilmiş. 1963 yılından içinde koka yaprağı çıkarılarak bir süre daha piyasada alıcı bulmaya devam etmiştir.
*Mariani’nin başarısından etkilenen Georgia’lı eczacı John Stith Pemberton bu ürünün Amerika’lı versiyonu olan kolalı Fransız şarabını üretti ve bunu ”Pemberton’s French Coca Wine” adı ile tüketicilere ideal bir tonik olarak sundu. Bupreparat da sinir hastalıkları, hazımsızlık, zihinsel ve fiziksel yorgunluk, kabızlık, baş ağrısı, nörasteni, iktidarsızllık ve ilginç olarak o dönemlerde problem oluşturmaya başlayan morfin bağımlılığının tedavisi için önerilmiş ve kullanılmıştır. 1886’da Atlanta’da alkol yasağı gelince Pemberton karışımdan alkolü çıkararak onun yerine kola ekstresini gazoz ile karıştırarak Coca-Cola’yı geliştirdi.. İlk piyasaya çıktığı dönemlerde Coca-Cola eczanelerde tonik nitelikli bir ilaç olarak satılıyordu. 1887 yılında başka bir Amerika’lı eczacı olan Asa Candler Coca-Cola formülünü Pemberton’dan satın alarak 1888 yılında ilk Coca-Cola fabrikasını kurmuştur.1906 yılında kokain yasaya aykırı bir ürün olarak kabul edildi ve koka yaprağı ekstresi Coca-Cola’da çıkarıldı.Günümüzde Coca-Cola kokaini uzaklaştırılmış kola yapraklarından elde edilen ekstreyi içermektedir.
Koka yapraklarından kokainin izolasyonu ile ilacın tıbbi etkileri ve tıptaki olası kullanım yerleri araştırılırken bir yandan da kokain kullananlar oluştu. Yirminci yüzyılın başlarından itibaren yaygın olarak kullanmaya başladı. Aynı dönemde ABD’lerinde kokaine karşıt düşünceler de oluşmaya başladı. Kamuoyu kokainin ahlaki çürümeye ve suç işlemeye eğilime yol açtığı inancındaydı. Nitekim 1914 yılında çıkarılan Harrison Narkotik Yasası morfin ve opiyumun yanı sıra kokainin serbest üretimi, dağıtımı ve kullanımını da yasaklıyordu.
Yasalarla kullanımı ve satışının kontrol altına alınması kokaini yer altına indirdi ve kokain illegal yollardan temin edilen diğer bağımlılık yapan maddeler arasında kendi alt kültürünü yaratarak yerini aldı.İllegal yollardan temin ederek kokain kullanan alt kültürünü yaratarak yerini aldı. İllegal yollardan temin edilerek kokain kullanan alt kültürün en belirgin özelliği sanatçı ve entelektüel kesimden popüler ve zengin kişilerin sayısının fazla olmasıdır.
Coca bitkisinden elde edilen kokain pastasının bazlarla birleştirilmesiyle crack, Crack veya diğer ismiyle taş, kokainin etkili bir formuna verilen isimdir. Kimyasal bir işlemden geçirilen kokain crack biçimini alır. Ortaya çıkan kristal görünümlü kokain formu ısıtılarak buharı solunur. Kullanıcılar crack kokaini tütün veya esrarla karıştırarak sigara veya nargile biçiminde de içebilmektedirler. Çok hızlı ve yoğun bir etkisi olduğundan, bir sonraki kullanımı daha da pekiştirir ve kısa zamanda çok yüksek tüketime yol açabilir.
Kokain pastasının hidroklorik asitle birleştirilmesinden ise kokain hidroklorür elde edilmektedir.
Kok, beyaz ya da buz olarak da adlandırılmaktadır.Kullanım ağızdan, burundan, damar içi ya da solunum yoluyla olmaktadır. Oral emilimi yavaştır ve çiğneme yoluyla alındığında etkisini 45-60 dakikada gösterir. Kokainin inhalasyon yoluyla kullanımı, intravenöz kokain kullanımının risklerini almaksızın en hızlı ve en yüksek kan seviyesine ulaşılması nedeniyle, en çok tercih edilen kullanım yöntemidir.