Madde bağımlılığı, ilaç niteliğine sahip bir maddenin beyni etkilemesinden kaynaklanan, maddenin keyif verici etkilerini duyumsamak veya yokluğunda kaynaklanan huzursuzluktan sakınmak için, devamlı veya periyodik olarak madde alma arzusu ve bazı davranış bozukluklarıyla karakterize bir beyin hastalığı olarak tanımlanabilir.
Madde bağımlılığı aynı şizofreni, depresyon, epilepsi, Parkinson veya Alzheimer hastalığı gibi beynin işlevsel bozukluğu çerçevesinde ele alınması ve değerlendirilmesi gereken bir beyin hastalığıdır. Ne yazık ki ülkemizde hala madde bağımlılığının bir ruh hastalığı olduğu ve irade zayıflığı ile ilişkilendirildiğini görüyoruz.
Bağımlılığa yol açan maddeler: Alkol, anfetamin, kafein, kokain, hallusinojenler, inhalanlar, nikotin, opiodlar, fensiklidin, sedatif hipnotik ve anksiyolitik ilaçlar, birden fazla maddeyi kullanma diğer veya bilinmeyenler.
Madde bağımlılığı, madde yoksunluğunda insanın hayatına istediği gibi devam edebilmesini engelleyen durumlara yol açan düşkünlüktür. Bir madde bağımlısı, ömrünün sonuna kadar bağımlısı olduğu madde ile mücadele halinde kalır. Tedavi olunarak hasta, madde bağımlılığından kurtulabilir. Ancak düşkünü olan maddenin bir defa dahi tekrar kullanılırsa, kişinin bıraktığı yerde bağımlı olmasına neden olabilir. Bunun için madde bağımlılığından kurtulmaya çalışmak yerine, hiç bir maddeye bağımlı olmamak alınabilecek en mantıklı önlemdir. Tedavi olarak madde bağımlılığından kurtulan kişiler ”potansiyel madde bağımlısı” olarak adlandırılır.
Kişi kulladığı maddenin miktarını sürekli ve düzenli olarak artırıyorsa ve aldığı maddeyi her geçen gün daha da hızlı tüketiyorsa, madde bağımlılığı süreci başlamıştır. Kişi maddeyi kullanırken dahi bir sonraki seferi düşünüp ve nasıl temin edeceğini planlıyorsa bağımlılık seviyesi tehlikeli düzeye gelmiş demektir.
Bağımlı olan insanların tedavisini zorlaştıran ilk ve en zorlayıcı etken, kişinin bağımlı olduğunu kabullenmek istemeyişidir. Kendisine zarar veren bu maddeyi kullanarak mutlu olamayacağını bildiği halde, ısrarla mutsuzluğuna neden olan olan maddeyi kullanmaya devam eder.
Madde bağımlılığından kurtulmak için kişinin karşısında duran engellerden bir diğeri yoksunluktur. Yoksunluk, kişinin kullandığı madde miktarını ve sıklığını azalttığında oluşan, hayatını devam ettiremeyecek kadar şiddetli bir biçimde yaşadığı fiziksel ve ruhsal bozukluklardır. Bağımlı olduğu maddeyi bırakan kişilerde, şiddetli bunalım, intihara meyil ve saldırganlık gibi pek çok davranış biçimi gözlemlenmektedir. Bu nedenle kişinin maddeyi bırakmaya karar vermesi kadar, onun bu durumunu anlayacak kişilere ihtiyacı vardır.