Kuzey yarım kürede kış aylarının soğuklarından, kardan ve yağmurdan uzaklaşmak, Kısaca soğuk kış günlerinden on gün çalmak harika bir duygu olsa gerek.
Ocak ayında kardan, yağmurdan uzak için gidilecek, deniz ve güneşli günler için en doğru tatil ve dinlenme adresi olarak, tropikal bir iklime sahip olan birbirinden güzel adalardan oluşan büyüleyici ülke Maldivlere gitme önerisi eşim Firuze hanımdan gelince bana sadece ‘evet’ demek kaldı.
Maldivler Hint okyanusunda 1200 adadan oluşan bir devlet. Hindistan’ın güneyinde, Sri Lanka’nın 750 kilometre güney batısında yer alır. Maldivlerde 1200 ada var, ama bunların sadece 200’ü yerleşime açık.
Maldivler, adeta bir yer yüzünün cenneti adalar topluluğu. Adaların egzotik doğası, beyaz kumu, turkuaz renkli denizi, yumuşak kumlu plajlarıyla, tropikal iklimiyle, lüks otelleriyle, sualtı turizm için cazibe merkezi olan ülke, insanların dinlenme hayallerini süsleyen cazibe merkezi olan bir tatil adresi,
Mercan adaları ya da Atol, mercanların öldükten sonra üst üste birikmesiyle oluşan adalar dizisinden bahsediyoruz. Su yüzüne kadar çıkan mercan resiflerinin birleşmesinden oluşan adacıklardır.
Çoğunlukla volkanik bir taban üstünde milyonlarca mercan polipinin kalkerli iskeletinden oluşmuştur.
Mercan polipleri, ancak duru, ılık ve kirletilmemiş sularda yaşayabildikleri için, mercan adalarına yalnızca ekvatorun iki yanında 30” kuzey eylemi ile 30” güney eylemi arasında kalan alanda, özellikle de Hint Okyanusu ile Büyük Okyanusta, kıyı şeritleri ve ırmak ağızlarının açıklarında rastlanır. Mercanların sağlıklı yaşayabilmesi için optimum sıcaklık değerleri 24-29 derece.
Bir mercan adası deniz yüzeyine kadar yükseldiğinde, dalgaların koparıp yukarı yığdığı parçalar, adaların yükselmesine yol açar. Bütün mercan adaları gibi, mercan kayalıkları da milyonlarca yıl boyunca deniz yatağında üst üste yığılarak biriken milyonlarca mercan iskeletinden oluşur. Aralarındaki tek fark, mercan adalarının açık denizlerde, mercan resiflerinin ise kıyıya yakın olmasıdır.
Mercan adalarının çoğu, kıyıdan uzaklığa, okyanus fırtınalarının tehlikelerine karşı, yüzyıllarca Maldivliler gibi deniz halklarını barındırmıştır. Maldivlerin Hint okyanusundaki özellikle tsunamilerden ne kadar çok etkilendiğine örnek 2004 yılında merkez üssü Endonezya’nın Sumatra adasının batı kıyısında olan depremdir. Batma nedeniyle meydana gelen bu deprem sonrası Hint Okyanusu kıyısı olan karaları vuran, yüksekliği 30 metreye kadar çıkan tsunamiler üretti ve on dört ülkede 230 binden fazla kişi öldü. Bunlardan 12 bin kişininde Maldivlerde öldüğünü biliniyor.
Bu adaların bir özelliği de kıtalarla bağlantısı olmayan bu yalıtılmış ortamlar nedeniyle ender görülen canlıların yeryüzündeki son barınakları olmalarıdır.
Maldivler’in meşhur beyaz kumunun sırrı da mercanlar da gizli, Aşırı sıcaklarda bile ayağınızı yakmayan kumlar, ölü mercanların aşınarak ufalanması ile oluşuyor.
Adaların her birini en alçak noktası denizin dibinde olan bir dağ olarak tanımlayabiliriz. Anlayacağınız aslında tatilinizi okyanusun içinde bir dağın zirvesinde geçiriyorsunuz, ama öyle çok yükseklerde değilsiniz. Zira adaların en yüksek yeri sadece iki buçuk metredir.
Gelecek yıllarda küresel iklim değişiklikleri ve küresel ısınma nedeniyle yükselen suların altında kalacak yerlerden biri Maldiv adalarıdır.
Ancak iyi olan bir şey Maldivlerin son teknoloji ile yapılan ”yıldız” şeklindeki yapay adalara taşınacak gibi görünüyor.
Maldiv adaları yerleşim olarak çok eski tarihlere dayanmaktadır. Önceleri Budist olan ada halkı Arap tüccarların etkisiyle Müslüman olarak din değiştirmişlerdir. Adalara 1558’de Portekizliler, sonra Hollandalılar ve 1796’da İngilizler gelmiş. 1965 yılında bağımsızlığını kazanana kadar İngiliz egemenliğinde kalmış. Cumhuriyetin adı Maldivler’de sadece kelime olarak vardır. Çünkü Maldivler Sunni Şafi İslami kurallara göre yönetilen bir ülkedir.
İslami hukuk kurallarının uygulandığı adalarda Müslüman kadınların, Müslüman olmayanlarla evlenmeleri yasak. Erkeklerin özel bir kıyafeti yok, kadınların neredeyse tamamı siyah çarşaf giyiyor. Bazılarının sadece yüzü görünüyor, bazılarının yüzü ise peçeyle örtülü. Kültürel olarak Araplara benzer, bunun nedeni büyük bir ihtimalle adalara gelen yabancıların Arap tüccarlar olmasındandır.
Başkent Male aynı zamanda en büyük ada ve önemli yerleşim merkezidir. Başkent Male 2km’ye 3 km boyunda küçük bir alan üzerine kurulu, belki de dünyanın en yoğun yerleşim yerlerinden biri, ada da kilometre kare başına 18.000 kişi yaşıyor. Maldivlere gelen turistlerin çoğu halka pek temas etmeden doğrudan tatil köylerine gidiyor. Male dışındaki yerlerde içki satışı yasak, Adaların isimleri adada bulunan otellerin adları ile anılır. Adalarda otellere ait deniz motorları ile gidip geliniyor. Ülkede tatil köyleri Maldivlerin geri kalanından oldukça farklı kurallarla yönetiliyor.
Toprak çiftçilik için uygun değil, halkın geçim kaynağı balıkçılık. ve diğer deniz ürünleri ülke halkının ana uğraş alanıdır. Turizm.sektörünün gelişmesi ülkede geleneksel hasır dokuma, ahşap işleri, hasır yapımı gibi sektörleri geliştirmiş.
